“Yitik Sesin Peşinde“
Bezmârâ’nın Fransa’da yayınlanan ve büyük yankı uyandıran ’Turkey Splendours of Topkapı’ albümünden sonraki ikinci albümü ’Yitik Sesin Peşinde’ Kalan Müzik etiketiyle yayınlandı.
Bazılarının yer yüzünde ikinci bir örneği olmayan çalgılarla müzik tünelindeki geçmişe yolculuğuna devam eden Bezmârâ Topluluğu, yurt içi ve yurt dışındaki faaliyetleriyle müzikseverlerin beğenisini kazanıyor. Topluluğun geçtiğimiz yıl Fransa’da yayınlanan ve büyük yankı uyandıran ’Turkey Splendours of Topkapı’ albümünden sonraki ikinci albümü ’Yitik Sesin Peşinde’ de Kalan Müzik etiketiyle yayınlandı.
Müzisyen ve araştırmacı Fikret Karakaya’nın fikir babası olduğu, Şenol Filiz ve Birol Yayla’nın da içinde bulunduğu ’Bezmârâ Topluluğu’, otantik enstrümanlarıyla ilginç müzikler sunuyor. Ud, rebab, kanun, tanbur, santur, ney, kudüm ve daire gibi enstrümanlarla 16. ve 17. yüzyılın müziğini yapan Bezmara Topluluğu, günümüz müzisyenlerinin el atmadığı eski nota albümlerindeki eserleri, bestelendikleri dönemlerin sazlarıyla seslendirme projesinden doğdu. Fikret Karakaya’nın bu projesi, araştırmacı Stefanos Yerasimos’un yönetimindeki Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü’nün desteğiyle hayata geçti.
’Yitik Sesin Peşinde’ albümü 1998’de kaydedilmiş ancak bir takım problemlerden dolayı şimdi yayına hazırlanabilmiş. Fikret Karakaya (çeng), Birol Yayla (kopuz, tanbur), Şenol Filiz (ney), Kemal Caba (kemançe), İhsan Özer (santur), Serap Çağlayan (metal--string kanun), Osman Kırklıkçı (şahrûd), Akgün Çöl (ud), Tugay Başar (mıskal), Kamil Bilgin (nakkare) ve Mahinur Özüstün (daire) gibi usta sanatçıların yer aldığı Bezmara ’Uluslararası İstanbul Müzik Festivali’ kapsamında 28 Haziran’da Aya İrini Müzesi’nde bir konser verecek.
“Eşi olmayan çalgılar“
’Yitik Sesin Peşinde’ albümünün en büyük özeliği, bugün hiçbir çalgı müzesinde tek bir örneği bile bulunmayan ve gravürler, minyatürler ve diğer Osmanlı görsel malzemeleri esas alınarak yaptırılan çeng, kopuz, kemânçe (ya da rebab), mıskal, şahrûd’un enstrüman olarak kullanılması. Böylece 18. yüzyıldan sonra kullanılmamış ve kaybolmuş olan bu çalgılar hem ihyâ ediliyor hem de müzik tarihimize yeniden kazandırılıyor. Bunun yanı sıra madenî telli ve mandalsız bir kanun, göğüs tahtası kalın ve teknesi armudî bir tanburun da imal ettirilmiş olması albüme tarihi bir işlev yüklüyor.
Bezmârâ grubunun icra ettiği eserlere gelince, ’Turkey Splendours of Topkapı’daki eserlerin çoğunu Kantemiroğlu Edvârı’ndan seçmiş. 17. yüzyılda Kantemiroğlu’nun kaleme aldığı 350’den fazla saz eserleri koleksiyonu 1992 yılında İngiltere’de Owen Wright tarafından çağdaş notaya transkripsiyonu yapılıp yayınlanmıştı. Yine albümde icra edilen peşrev ve saz semailerinin büyük çoğunluğu 17. yüzyıla ait. Ayrıca grup Ali Ufkî Bey’in, 17. yüzyıl eserlerini Batı notasıyla kaleme aldığı, Osmanlı müziğiyle ilgili ilk yazılı kaynak sayılan “Mecmûa -- i Sâz ü Söz“den seçeceği 10 eseri de önümüzdeki günlerde icra edecek.